Seksenli Yıllara Dair Unutamadıklarımız
Seksenli Yıllara Dair Unutamadıklarımız
Hangimiz eskiden oturduğumuz
mahalleyi,sokaktaki oyunlarımızı,horoz şekerlerini,mahalleler arası
savaşlarımızı özlemez.Kim çocukluğunu,yok olup göçmüş yakınlarını arada sırada düşünmez?
Seksenli yıllara dair unutamadıklarımız o kadar çok anı var ki.
O günlerin
sıcaklığı,samimiyeti var mı şimdi?
Seksenli yıllarda neler yapardık?
Bu günün gençleri
bir günlüğüne bile o yıllara dönse sıkıntıdan ne yapacaklarını şaşırırdı belki
ama bizim için durum öyle değil o havayı,o suyu,o yılları andıkça dalıp
gidiyoruz geçmişe…
Neler neler vardı ne
hayallerimiz ,ne beklentilerimiz…
Seksenli yıllara dair unutamadıklarımız dersek neler çıkmaz ki ortaya;
Mesela bir mahalle kültürü vardı;başka
mahalleden bir çocuk geldi mi etrafını sarar ne aradığını sorardık.Bazen düşman
mahalledeki çocuklar bizim mahalleyi basar savaş çıkardı.Bir sokakta oynamak
kültürü vardı.
Seksenli yılların unutulmayanları
Akşam olup da babalar eve gelene kadar sokakta deli gibi
koştururduk.Misket oynardı çocuklar hep beraber bir sürü oyun bulur,yaratır
oynardık.Erkekler bazen kız kaçıran atarak bizi korkuturlardı.Bayramlarda kapı
kapı gezer mendil içine konulmuş lokum ya da paraları toplardık.Bayramda
hepimiz yeni kıyafetler alır ayakkabılarımızla uyurduk o gece.Sokakta oynarken
acıktık mı salçalı ekmeklerimizi alır afiyetle yerdik.
Bisküvinin arasına lokum koyarak yemeye de bayılırdık.Her
çocuğun bir su tabancası vardı sırılsıklam olurduk.Dizlerimiz hep yara doluydu
o yaraları koparıp geçmesine hiç izin vermezdik.Kimse korkmazdı herkes çocuğunu
rahatça sokağa salardı çok mutlu günlerdi…
2000’li yıllarda hep
uzayda evlerimiz olacağını orada yaşayacağımızı düşünürdük.Bütün mahallede en
fazla bir evde telefon vardı. Arkadaşlarımız geldiğinde aşağıdan bağırırlardı
biraz gürültülü şekilde iletişim kurabilirdik.
Seksenli yıllarda neler modaydı?
Seksenli yıllara dair unutamadıklarımız arasında televizyonlar ilk sıradaydı.
Akşam eve döndüğümüzde televizyonları açardık ki ısınsın
yarım saat sonra ancak açılırdı televizyonlar zaten gündüz yayın olmazdı akşam
18:00’de başlardı programlar.Tek kanal vardı en popüler dizi “DALLAS” dı o
yayınlandı mı sokakta kimse kalmaz herkes evinde televizyon başında olurdu.Hiç
unutmam 20:00 dedin mi çocuklar yatmak zorundaydı; ağlayarak diziyi izlemeye
çalışırdık.Pazar günleri klasik müzik yayınlanırdı ayrıca çocuk korosunu
kaçırmaz oradaki şarkıları ezberlerdik.
Uçan kaz,Taş devri,Şeker kız Candy,Voltran izleyip de
defalarca birbirimize anlattığımız çizgi filmlerdi.
Seksenli yıllar
Yılbaşılarında uzaktaki sevdiklerimize tebrik kartları
atardık.Her çocuğun bir hatıra defteri olurdu okulda herkes güzel dilekler
yazardı bu defterlere.
Annelerimizin yeşil çıkmayan rujları vardı sürünce pembe ya
da kırmızı olurdu bunlar.Bekçiler geceleri sokakta gezer düdüklerini çalar bizi
korurdu.
Bakkallar vardı o dönemlerde bir veresiye defterine herkes
alışverişini yazdırır ay başında öderdi.Kumbaralarımız vardı para biriktirirdik
hepimiz.
Seksenli yıllara dair unutamadıklarımız arasında evde kullandığımız eşyalarda vardı.
Evlerde o zamanlar elektrik süpürgesi yoktu gırgır adı
verilen bir süpürgeniz varsa zengin sayılırdınız.Sobalı olan evlerimizde sobanın
üstündeki askılarda mutlaka çamaşırlar asılı olur.Yemekler sobanın üzerinde
fokur fokur pişerdi.Pazar günleri sobanın altına patates koyarak pişirirdik.Her
evde dikiş makinesi olur hanımlar çocuklarına kıyafetler dikerlerdi.”Gerilik”
adı verdiğimiz gezmeye giderken giyebileceğimiz bir tane kıyafetimiz
olurdu.Sokakta ise ne bulursak giyerdik şimdi ki çocuklar görse asla bizi
beğenmezlerdi galiba.Merdaneli çamaşır makinaları vardı.Anneler uğraşa uğraşa
suyunu sıkardı kıyafetlerin.Pazar günleri herkesin banyo günüydü.Banyo da yanan
sobalarla banyolar sıcacık olurdu.Sonra kasetçalarlar vardı çalarken birden
dururdu; kaseti çıkarıp kalemle sarardık.Okulda fişler keserek okumayı
öğrenmeye çalışırdık.Ne kadar başarılıysak sınıfta asılı elma o kadar kırmızı
olurdu.
Seksenlerde öğrenci olmak
Okulda Cin Ali kitaplarıyla okumaya çıkar; Ayşegül serisiyle
okumayı ilerletirdik.
Okula giderken çok
katı kurallar vardı ya saçlar toplu ya da kısa olacak,jöle sürülmeyecek,spor
ayakkabıyla gelinmeyecek kapıda iki saat uğraşıp dururlardı öğretmenler
bizlerle.Okul defterlerimizi sevdiğimiz şarkıcıların posterleriyle kaplar.Defter
kaplarının içine aşk mektuplarımızı saklardık.Sabah okula bütün mahalle beraber
giderdik zaten herkes en yakındaki okula kayıt yaptırırdı.O zamanlar servis
diye bir şey yoktu.
Çok çok güzel
yıllardı,unutmak mümkün değil .O yıllara birlikte küçük bir gezinti yaptık daha
unuttuğum bir çok ayrıntıyı barındırıyor 80’ler ama içinde olan ve tek unutmadığımız
şey o zaman ki sevgi,samimiyet,güven,mutluluk duygusu…Seksenli yıllara dair unutamadıklarımız makalemizi beğendiyseniz Modern Görgü Kuralları yazımızı da okursanız çok seviniriz.
Samimiyet gerçekten de 80'li yılları özetliyor... akranız demek ki... günümüzü konforunu da sevmekle birlikte, o samimiyet hissini ben de aramıyor değilim... sevgiler!
YanıtlaSilİyi ki yaşamışız o dönemi ve yaşlanmadan bu yılların gelişmişliğinide yaşıyoruz çok şanslıyız:))
Silçok güzel günlerdi ama şimdinin teknolojisini de seviyorum ben ..
YanıtlaSilEvet ya internet olmadan bir saniye geçiremiyorum ne yapıyormuşuz o zamanlar demek ki dostlarla beraber oluyor aile ziyaretleri yapıyormuşuz:))
SilNerelere götürdünüz...
YanıtlaSilBizde bir de dizinde yara yoksa, fenaydı. Prestij gibiydi o yaralar, çok komik, bir kez yaram geçti diye bile bile düşmüştüm :)) Sokakta oynamak, çamurdan taştan sandviç yapmak... Ne güzeldi, ne masumdu... Şeker Kız Candy ile aşkı öğrendik :) Gözlerim doldu okurken...
Ellerinize sağlık...
Bu arada, bloğumun ismini değiştirdim, ben Blana, Yeni hesabımla instagramdan da takibe aldım sizi :))
Bende alayım hemen canım:))
Silçok güzel bir yazı olmuş çok özlüyorum çocukluk günlerimi yani 80leri :D
YanıtlaSilHepimiz özlüyoruz teşekkürler:))
SilBen çok özlüyorum hatta ağlıyorum bazen o günleri düşününce
YanıtlaSilhele de çocuklarım sıkıldımmmmm dediğinde sinir oluyorum oyun kurmayı beceremiyorsunuz herşeyiniz var diyorum :(
Evet doyumsuz oldular:))
Silçok güzel anılarımız var o günlerden, şimdi anılar da sadece teknolojik ürünlerle :)
YanıtlaSilEvet ya insan yaşamaya vakit bulabiliyordu o zamanlar
SilNe güzel günlerdi seksenli yıllar. Belki şimdi ki kadar imkanımız yoktu ama mutluyduk .
YanıtlaSilEvet canım çok mutluyduk seksenlerde.
SilSalçalı ekmek seromanisi 90larda da özenle sürdürüldü :) o yılların uzakta kalmasında hiç bir mahsur yok benim için :)
YanıtlaSilBen çok seviyordum doksanlarıda seksenleride.
SilÇok güzel bir yazı dizisi olmuş.Vintage tadında 🌸
YanıtlaSilSağol canım.
Sil