Selamlar mutlu musunuz iyi misiniz diyemiyorum çünkü ben hiç iyi değilim.Günlerdir bloguma gelip yazı yazamıyorum keyfim yok,hevesim hiç yok.

  Keşke daha umut verici şeyler yazabilseydim bloguma fakat son günlerde patlayan bombalar,ölen insanlar yarınlarımıza umutla bakmamızda büyük engel ne yazık ki.Burda daha evvel hiç bir siyasi konu hakkında yazı yazmamıştım ne terör ne de başka bir şey Kelebek gündeminde olmamıştı.Hep üzülmüş ama acımı kendime saklamıştım.

  Son günlerde kendimce yeni bir yöntem geliştirmiştim.Artık haberleri izlemiyor,hele kötü bir olay olduğunda hiç televizyona bakmıyordum.Kafam oldukça rahattı.Bazen birilerinden bir şeyler duyuyor ama duymazdan geliyordum.Kendi hayal dünyamda yaşamaya devam ediyordum.

   Eskiden mutlaka gazete okuyan ben yazdan beridir bir tane bile gazete almadım.Çünkü hep mi hayırsız haber olur.Hayvanlara,kadınlara,çocuklara,gencecik askerlere yapılan ahlaksızlıkların olduğu bir dünyada yer almak bile istemiyordum.

   Arada facebooka girip bana gelen mesajlara cevap veriyordum ama genelde instagramın eğlenceli dünyasına dalıp gitmiştim gene.Blogger arkadaşlarla muhabbetler,kozmetik alışverişlerim,bakım ritüellerim ve kızımın dersleri gerçekten oldukça vaktimi alıyordu.

   Peki ne değişti gene neden kafasını vurdu taşlara Kelebek işte hikayesi.

   Yıllar evvel pırıl pırıl bir öğrencim vardı.Dedesi her gün okuldaydı,özel olarak ilgilenirdi onunla.Çocuğum çok zekiydi,iyi niyetli,aydın,nur yüzlü,iyi eğitimli bir gençti.Son sınıftayken polislik sınavlarına girmiş ve hemen kazanmıştı."Yapma dedim sınıfın en çalışkanı sın neden üniversiteyi denemiyorsun."

   "Hocam yok ben hep polis olmak istemişimdir.Kazanmışken bu fırsatı tepemem,hem kısa sürede paramı kazanayım.Okuduktan sonra her şey bitmiyor ki bin tane sınava girmem gerekiyor."

   İyi yavrum dedim yolun açık olsun.Arada facebooktan yazdı bana en son Silopideydi.Aman dikkat et Allaha emanet ol yavrum diyerek bitti hep konuşmalar.

   Arada duyuyordum o taraflarda olaylar olmuş girip facebookuna bakıyordum 5 saat önce resim paylaşmış rahatlıyordum.

   Sonra bir gün nişanlandığını gördüm hemen yorum yazdım"Amanın benim oğlum büyümüş mü?"Güzel bir kız sevmiş oğlum nişanlanmış hep mutlu olsun.

   Geçenlerde İstanbul da patlama olduğunu gördüm instagram da.Üzüldüm ama hiç haberleri açmadım olayın nasıl olduğunu bile araştırmadım.Gene gitmişti gencecik fidanlar hiç görmek istemedim.Bir ortamda denildi ki buralı bir polis şehit olmuş biri de yaralıymış.Kalbim attı ama kimmiş diyemedim sonra araya başka laflar girdi unutuldu mevzu.

   Geçen akşam oturmuş eşimle çay içiyorduk ben her zamanki gibi arkadaşlarla whatsapp'tan muhabbet falan ediyordum.Eşim birden bir resim gösterdi."Bu çocuk da ağır yaralıymış yoğun bakımdaymış."Resme bakmamla ağlamam bir oldu.Benim küçük oğlum yoğun bakımdaymış.

   Hangi ara İstanbul a tayini çıkmıştı hiç haberim yoktu.22 yaşındaydı daha 2 ay önce nişanlanmıştı.Pırıl pırıl tertemiz bir çocuk,kimsenin kalbini kırmazdı kimin ne problemi,sorunu vardı ki?

   Sabahlara kadar uyuyamadım.Yani demek ki görmeyeyim,duymayayım,konuşmayayım ile olmuyor bu işler.Yangın yerine dönmüş ülkem bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın ile olmuyor.Bu böyle devam ederse bir gün hepimizin bir yakını yok olacak bir hiç uğruna.Oğlum kafasından,kolundan,bacağından yaralıymış.Bir hasar kalmaz inşallah duyduğuma göre hayatta kalım savaşını kazanmış.Ama normal bir insan gibi yaşayabilir mi onu bilemiyorum.

   Bugünde Kayseri de canlı bomba olayı vuku buldu.Hafta sonunu heyecanla bekleyen genç askerleri hedef almış hainler.Duyduğuma göre bir hamile bir blogger arkadaş da hastaneye gitmek için oradan geçiyormuş ve doğmamış bebeğini kaybetmiş.

   Mutlu musunuz?

  Okuyorsunuz eminim şimdi internette geziniyor yaralı,şehit resimlerine bakıyor ve ne büyük yara verdik büyük TÜRKİYE CUMHURİYETİ ne diyorsunuz.Gülüyorsunuz utanmadan,içinizde kelebekler uçuşuyor,kandan hayır umuyor,daha çok kan istiyorsunuz.

Mutlu musunuz?

   Bir durup düşünün henüz bir sevgilinin dudağından bile öpememiş büyük hayalleri olan anaların kuzularını bu dünyadan ayırdınız.Çocuklarım hafta sonu olsa da gidip bir yerde otursak,bir sinemaya gitsek biraz eğlensek diyorlardı.Onların umutlarını,hayallerini öldürdünüz.Yaşasalar da belki bir kolu,ayağı olmadan devam edecekler hayata.Onları ne büyük zorluklarla büyüten ailelerini,yollarını gözleyen sevgililerini her şeyi her şeyi mahvettiniz.Kandan,acıdan başka ne geçti elinize?Söyleyin ne geçti?

Mutlu musunuz?

   İnsanların ölümüyle sonuçlanan hiç bir dava haklı değildir.Ben size söyleyeyim asla huzur bulamayacak son nefesinizde o gençlerin ahıyla dayanılmaz acılar içinde kıvranacaksınız.

Mutlu musunuz?

   Burası Türkiye her dinden her ırktan insan mevcut,biz beraber yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz.Sizde bu topraklarda büyüdünüz,bu toprakların suyunu içtiniz,havasını soludunuz size de öğretmenlik yaptık,sevdik,iyi insan olun diye çabaladık.Ne yazık o Türk ruhunu size verememişiz,başaramadık.

Hakikaten mutlu musunuz?

   Siz kimi yaraladınız biliyor musunuz?Ahmet yarın askerlik bitince kendine bir iş yeri açmayı hayal ediyordu,Mehmet bugün telefonda konuştuğu kızla buluşacaktı,Alinin annesi ameliyat olacaktı hep aklı ondaydı,Can evden para gelsin diye bekliyordu,bütün parasını harcamıştı bu ay,Hasan üniversiteye gidecekti buna kararlıydı,Gökhan askerden hemen sonra evlenmeyi planlıyordu ama önce kız bulması gerekiyordu.

Siz bir çok gencin ve bir milletin umutlarını,güvenlerini,hayallerini yaraladınız.

Gerçekten hala mutlu musunuz?




 






20 Yorumlar

  1. çok ama çok üzgünüm, hepimiz perişan haldeyiz, görmeyeyim duymayayımla olmuyor işte maalesef, ülkemiz yangın yeri

    YanıtlaSil
  2. Geri dönüp baktım
    Bir yerlerden alıntı olsun , gerçek olmasın bu hikaye istedim
    Bulamadım öyle bir satır
    Hala "yanılmışımdır" dileğindeyim..ama sanırım yanılmamışım bu gerçek hikaye?

    Mutlu değilim, bu satırları okuduktan sonra iyice arttı karanlığın derinliği. Öfkem de onunla birlikte ...Hiç tanımadığım onca insanın onca gencin onca umudun yangınına bir tanesi daha eklendi. Bunun siyasetle alakası yok. Bu , insan olmakla ilgili bir feryat

    Çok üzgünüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama birileri cok mutlu ne yazik ki icimizden birileri

      Sil
  3. Öncelikle öğrencinin en azından hayatta olduğuna sevindim.Ama diğer gidenler hem de bir hiç uğruna.36 yaşındayım ve ölene kadar anlayamayacağım da insanların nedir derdi.ENinde sonunda hepimiz gitmeyecekmiyiz toprağa.Burdaki bu savaş niye?Neden insanlar bu kadar kötü?Ben ideoloji,din vs bunlara inanmıyorum hepsinin ucunda sadece daha çok para var ve bu para için kullanılan insanlar.Aslında daha çok yazacak şeyim var ama malum burası Türkiye...Allah hepimizi korusun ve kollasın.Kötülerin yenildiği güneri görelim.Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. gerçekten ülke yangın yeri... ve aslında kimse mutlu değil.. nasıl olunabilir ki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk kez yeni yıla bu kadar umutsuz giriyorum:((

      Sil
  5. Çok haklısın bu yara hala kanamaya devam ediyor değişen birşey yok.Allah askerlerimizi vatanımızı korusun.

    YanıtlaSil
  6. mən də xəbərlərdən, qəzetlərdən qaçmağa çalışıram. Çətindir bu qədər pis xəbər içində yaşamaq. Çətindir pis xəbərlər içində nəfəs almaq. Amma hər şeyə rəğmən yaşayırırq. Bir gün oyandığımızda her şeyin yaxşı olacağına ümid edərək yaşayırıq. Çünki əlimizdən ümid və dua etməkdən başqa heçnə gəlmir.

    YanıtlaSil
  7. okurken çok etkilendim. çok üzüldüm. bizim rakamlardan ibaret gördüğümüz şehitler ve gaziler aslında birer hayat, birer can... Allah yardımcıları olsun. Ben de bir asker çocuğu olduğum için zorluklarını çok iyi bilirim. Diyarbakır da korumalarla okula giderdik.

    YanıtlaSil