Selamlar sizde de benim gibi yüz,adres hatırlama sorunları var mı?Birisini en az on kere göreceğim ki hatırlaya bileyim,bir eve en az on kere gitmeliyim ki yerini karıştırmayayım.Ee yaş da ilerledi yani iyice unutkanlık,karıştırma başladı.Gençken nasıldı peki;hadi gelin sizleri gene bir anım ile baş başa bırakayım.

   Üniversitedeyken bir radyoda spikerlik yapıyordum,oldukça ünlüydüm ve okulun en havalı kızlarından biriydim.Gerçekten hava atmak değil niyetim yani biz gençken de tarz ve popüler kızlar vardı.O zaman ki arkadaş grubum üç kişiden oluşuyordu iki kız bir erkekti ama bizim gruba arada dahil olan arkadaşlarımızda vardı.Ve ben o kadar popülerdim ki benim ile tanışmak isteyenler kız ya da erkek olsun arkadaşlarımla haber yollardı bana"Tanışmayı çok istiyorum bu öğlen masanıza gelebilir miyim?"diye.Hatta bir keresinde oldukça dar bir body ve etek giymiştim.Rahatsız oldum ve grubumuzdaki bir erkek arkadaştan deri yeleğini istedim bir süreliğine üstüme giymek için.Akşam olunca çocuk yurda gitmiş ve benim üzerimde yeleği gören bir çocuk yeleği satın almış ondan:))Ay tamam hava atmayı kesiyorum:))Olaya geçelim.

   İşte bir gün gene okuldayız.Bizim arkadaşların bir yere gitmesi gerekiyor dört saaat kadar boşluğumuz var.Ben ne yapayım diye düşünürken arkadaşlar "O zaman sen Osman ile otur kantinde biz gelene kadar" dediler.Osman benim çok sevdiğim bir arkadaşımdı.Başka bir bölümde okuyordu ama saatlerce sıkılmadan  konuşabiliriz,hala da görüşürüz ve çok özledim sohbetini ya der.

   O zamanlar Ebru Gündeş'in bir klibi vardı.Klipte Rauf Denktaş'ın torunuyla oynuyordu "Karayağızım"adlı bir şarkıydı ve biz en yakın arkadaşım Yasmin ile o çocuğu çok yakışıklı bulurduk.Bir gün okula bir geldik karşıda Osman ikimizde aynı anda "O çocuk" diye baktık birbirimize.Klipteki çocuğa tıpatıp benziyordu Osman.Sonra Osmanla tanışmak için her gün koridorda buna çarpmaya başladık;her defasında kibarca özür dileyip yere kitap düşmüşse elimize verip gidiyordu.Yani bir insan nasıl düşünemez her gün aynı kızlar bana neden çarpıyor diye?Bizde bir garipmişiz ya gençlik işte:))Sonra dayanamadık baktık bununla bir dersi aynı salonda alıyoruz gittik adam gibi tanıştık."Aaa dedi siz benimle tanışmak için mi çarpıp duruyordunuz?"Ama ikinizin de erkek arkadaşı var."Arkadaş olmak istiyoruz,sevgili değil" dedik karşılığında ve böylece sıkı bir dostluk kuruldu aramızda.

   İşte neyse konuyu dağıtmayayım o gün Osmanla oturacağız kantinde o gitti benden önce oturdu bende Yasminleri uğurlayıp gittim yanına.Oturunca dedi ki"Ya bizim sınıfta bir çocuk var seninle tanışmak istiyor,çağırayım mı masaya?" Olur dedim zaten çocuk yan masadaymış hemen çağırdı.

   Oturduk dört saat boyunca sohbet ettik.Çocuk uzun boylu,kirli sakallı biriydi.Biz de bir tuhafmışız  ne konuşmuşuz onca saat ama çok eğlenceli bir muhabbet olmuştu.Neyse sonra kalktık derse gittik.

   Ertesi gün gene okuldayız dersten sonra Yasminlerle kantine girdik.Tam kapının karşındaki masa da bir çocuk bana gülümsüyor ve ısrarla bakıyor.Hiç hoşlanmam böyle askıntı tiplerden aslında bana asılan da hiç olmazdı çünkü ben üniversiteye başladıktan bir ay sonra eşim ile çıkmaya başlamıştım ve herkeste bilir bana yanaşmazdı.Suratımı astım gittik bir masaya oturduk.Bu çocuk bana hala ısrarla bakıyor,başıyla selam veriyor.Dayanamadım ve kalktım bunun masasına gittim"Hooop nooluyoz sen kime baktığını sanıyorsun be"dedim.

   Çocuk "Nasıl yani?"dedi.Alt dudağını sarkıttı ve gözleri doldu,yanındakilere karşı mahçup olmuştu sanırım.Sonra tekrar etti"Nasıl yani beni tanımadın mı?Dün şurada dört saat konuştuk."O anda aklıma dank etti bu yoksa dün sohbet ettiğimiz Osman'ın arkadaşı mıydı?Gerçekten üzüldüm o sırada Yasminler de gelmiş durumu anlamaya çalışıyorlardı.Onlar çocuğu görmedikleri için anladıktan sonra çocuğu teselli etmeye çalıştık.Aldık bizim masaya götürdük özür üzerine özür diledim.Bir on dakika sonra çocuk sakinleşti ve bizimle oturduğu için çok mutlu bir şekilde muhabbet etmeye başladı.

   Çocuğun suratını aklıma kazımaya çalıştım.Uzun boylu,kirli sakallı oldukça yakışıklı bir çocuktu bir daha aynı hatayı yapmamak için Yasmin'e "Gene bu çocuğu görürsek beni uyarın ya" diyerek tedbirimi de aldım.

   Sonra ertesi gün annemlere telefon edecektim.O zamanlar cep telefonu nerde jetonlu telefon vardı okulun koridorunda Yasminleri kantinde bırakıp telefon etmeye gittim.Sıra beklerken birden kantinden uzun boylu sakallı bir delikanlının çıktığını gördüm.Aha işte o çocuk bu sefer aynı hatayı yapmamalıydım.Çocuk geldi ve jetonlu telefon sırasında beklemeye başladı.

   "Selam,nasılsın."dedim.Gülümseyerek iyiyim dedi."Bak,bu sefer aynı hatayı yapmadım,gördün mü?"dedim muzaffer bir edayla.Çocuk bir durdu ve "Galiba siz beni biriyle karıştırdınız"dedi.O an o kadar utandım ki.Kıpkırmızı oldum;ağzımda bir şeyler geveledim.

   Gene olmamıştı bir türlü çocuğu hatırlayamamıştım.Sonra boş verdim.Bir daha da o çocuğu görmedim.Ya da gördüm ama hatırlayamadım bilemiyorum ki...
 

17 Yorumlar

  1. ya ben de oluyor isim hatırlayamam çok utanıyorum ama napim hafızam iyi değil işte :(

    YanıtlaSil
  2. Haha, çok hoşsun :)
    Mutlu cumalar...

    YanıtlaSil
  3. çok eğlendim okurken, unutkanlık benim de başımın belası gençliğimden beri. Doktorlar hiperaktivite ve dikkat eksikliğinin neden olduğunu söylüyorlar. Bazen de B 12 eksikliği neden oluyor. Aynen ben de çok komik olaylar yaşıyorum. Sokakta her canım diyene sarılıyorum hatırlamasam da mesela :)

    YanıtlaSil
  4. Senin fotografik hafızan yok aynı benim gibi 😄

    YanıtlaSil
  5. Ha ha haaa :D Bayılıyorum sizin bu anılarınıza. Gözümden yaş geldi vallahi. Anılarınızı paylaşmaya devam edin lütfen. Çok sevdim. Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım bende seviyorum blogumda benden bir şeyler olmasını teşekkürler:))

      Sil
  6. haha :) aslında aynı sorun bende de var üstelik ben daha 26 yaşındayım ancak henüz hayatımda 4 saat konuşupta hatırlamadığım kimse olmadı. sizinki çok fenaymış :D

    YanıtlaSil
  7. Ne güzel anılarınız var ya :D

    YanıtlaSil
  8. Merhaba,

    Yazıyı okurken çok eğlendim, kaleminize sağlık, harika bir anıydı :)

    YanıtlaSil